YERLi MALI Haftamız Vardı !
afettr@yahoogroups.com 'da  Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR'ın yazısını paylaşmak istedim.

Tam bağımsızlık, ancak ekonomik bağımsızlıkla mümkündür. (1922)

Mustafa Kemal ATATÜRK

 Değerli arkadaşlar,

Her yıl, Yerli malı haftası geldiğinde, sizlere uyarı yazımı gönderirim. Bu yıl da yerli malı haftamız geldi ve 2011 de yazdığım yazımı sizlere yeniden anımsatmak istedim.

 

Ne yazık ki hiç kimseden YERLİ MALI HAFTAMIZ için bir uyarı ve öneri yok. Yani küresel sermaye ve vahşi kapitalizm istediğini elde etti. Ulusal ürünlerimizi tanıtmak ve onları kullanmamızı önerme konusunda, ulusal güç birliği yapmamız engelleniyor.

 

Ulusal güç birliği olmadığı için de tüketici piyasamız neredeyse tamamen yabancı yapım mallarla doldu. Üstelik son yaşanan KARSONEJEN AYYAKKABI felaketi ile halkımız 35.000 adet ithal malı ayakkabılar yüzünden, sağlıklı yaşam riski ile karşı karşıya kaldı. Halkımıza 5-10.- TL fiyatla satışa sunulan bu ayakkabıları, kimler ithal ediyor ve bu ithalatlar neden denetlenmiyor? Aynı riskin çocuk oyuncakları ve giysileri içinde geçerli olduğunu tekrar anımsatmak isterim.

 

Umarım; önümüzdeki dönemde, dünyanın yaşayacağı ekonomik kriz nedeniyle özellikle yerli üreticilerimizi korur ve onlara gereken desteği veririz. Aksi halde halkımız ve yöneticilerimiz, gittikçe artan dış alımlar (ithalat) yüzünden oluşabilecek işyeri kapanmaları ile yaşanacak işsizlikler için pişman olmazlar. Özellikle alış-verişler sırasında 869 barkod’lu, yerli üretim malzemelerini tercih etmenizi öneriyorum. İşsizlik sorunumuzun çözümüne en büyük katkının, yerli üretimin teşvik edilmesi olacağını, yeniden anımsatmak istedim.

 

Sevgi ve saygılarımla (8.12.2014)

Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR

 

YERLİ MALI, YURDUN MALI…!!!

 

Türk ulusu güçlükleri; ulusal birlik ve beraberlikle yenmesini bilmiştir.

Mustafa Kemal ATATÜRK

 

 

Değerli arkadaşlar,

Ulus olarak, yıllardır 12-18 Aralık tarihleri arasını yerli malı haftası olarak kutlardık. 1929 sonrası ulusal politika haline gelen YERLİ MALI YURDUN MALI, HERKES ONU KULLANMALI ilkesi, ne yazık ki artık yok. Ülkemiz insanına yıllardır yabancı mal hayranlığı aşılandı ve aşı tuttu. Bunun sonucu büyük bir ithalat aymazlığına kapıldık. Dolayısıyla büyük miktarda dış ticaret açığı verir hale geldik. Hatta ihracatımızın yaklaşık %70’nin de ithalata dayalı olması, çok düşündürücü ve acı bir gerçek olarak ortadadır. Yani ekonomimize YAP-SAT yerine AL-SAT mantığı yerleşti.

 

Son yıllarda ülkemizde birçok ilde alış-veriş merkezleri açıldı. Bu merkezlerde devamlı olarak yabancı mallar ve markalar halkımıza sunulmakta, tüketim çılgınlığı yaşanmaktadır. Özellikle yerli üretimin desteklenmesi gereken bu dönemde;

Yani yerli üretim ve tüketimin desteklenmediği zaman fabrikalarımızın kapanacağı ve halkımızın işsiz kalacağı algılanamıyor galiba!!!

 

Yine ülkemizin demirbaşları sayılan kurumlarımızın özerkleştirilmesi yerine, yapılan yanlış özelleştirmeler sonucu birçok fabrikamız yabancıların eline geçti ve buralarda çalışanların pek çoğunun işine son verildi. Hatta perma sharp jilet fabrikası örneğinde olduğu gibi özel fabrikalarımızın da yabancılara satılması ve kapanması sonucu, hem dünya çapındaki ihracatımız yok oldu ve hem de yüzlerce yurttaşımız işsiz kaldı.

 

Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu yana küresel sermaye, çeşitli yollardan ülkemize girmek ve sanayimizi dışa bağımlı hale getirmek için devamlı olarak uğraş vermektedir. Değerli siyasetçilerimizden Bülent Ecevit’in yıllar önce AB için söylediği gibi ONLAR ORTAK, BİZ İSE PAZAR OLDUK.

Bunun sonucunda;

 

Değerli arkadaşlar,

Her yerli malı ürün medyamızda dile getirildiğinde ve bu üretimin dünya ülkelerine ihracının söz konusu olduğunda, müthiş gurur duyduğumu ve onurlandığımı söylemek isterim.

 

Umarım sizler de bu duygumu paylaşır ve mümkün olduğunca 869 barkodu ile başlayan yerli malı ürün kullanmaya özen gösterirsiniz.

 

Sevgi ve Saygılarımla (09.12.2011).

Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR

 

NOT:

1- Yerli malı kömürümüz varken, Rusya’dan 1500 kamyon, yaklaşık 30.000 ton kaçak kömürün yurdumuza nasıl sokulduğunu algılamış değilim. Üstelik bu kömürün kalitesiz, atık ve düşük kalorili olmasının büyük bir çevre kirliliğine neden olacağını anımsatmak isterim (09.12.2008-Cumhuriyet). Ayrıca Türkiye Kömür İşletmelerinin(TKİ) yoksullara dağıtmak için ihalesiz almış olduğu kömürler sonucu, kurumun %30 zarara uğratıldığı Sayıştay Raporunda belirlendi (20.11.2011-Sözcü).

 

2- Tarım ürünleri tarladan, kentlerimize gelinceye kadar yaklaşık %400-500 artıyor. Aracılar çok büyük kar ediyorlar ve ne kadar vergi veriyorlar? Tarlada kullanılan gübreden alınan KDV %18 ama pırlanta, elmas, yakut ve inci gibi değerli taşlardan hiç KDV alınmıyor, Neden? 


Bu elektronik posta ve beraberinde iletilen butun dosyalar sadece gondericisi tarafindan alinmasi amaclanan yetkili gercek ya da tuzel kisinin kullanimi icindir.Eger soz konusu yetkili alici degilseniz bu elektronik postanin icerigini aciklamaniz, kopyalamaniz, yonlendirmeniz ve kullanmaniz kesinlikle yasaktir ve bu elektronik postayi derhal silmeniz gerekmektedir. ISTANBUL UNIVERSITESI bu mesajin icerdigi bilgilerin dogrulugu veya eksiksiz oldugu konusunda herhangi bir garanti vermemektedir. Bu nedenle bu bilgilerin ne sekilde olursa olsun iceriginden, iletilmesinden, alinmasindan ve saklanmasindan sorumlu degildir. Bu mesajdaki gorusler yalnizca gonderen kisiye aittir ve ISTANBUL UNIVERSITESI'nin goruslerini yansitmayabilir. ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- This e-mail and any files transmitted with it are confidential and intended solely for the use of the individual or entity to whom they are addressed. If you are not the intended recipient you are hereby notified that any dissemination, forwarding, copying or use of any of the information is strictly prohibited, and the e-mail should immediately be deleted. ISTANBUL UNIVERSITY makes no warranty as to the accuracy or completeness of any information contained in this message and hereby excludes any liability of any kind for the information contained therein or for the information transmission, reception, storage or use of such in any way whatsoever.The opinions expressed in this message may belong to sender alone and may not necessarily reflect the opinions of ISTANBUL UNIVERSITY.